Günümüz yaşam şartlarında stres altında daha fazla kalıyoruz. Yeme alışkanlıklarımızda bu yaşam tarzına bağlı olarak değişiklik gösteriyor. Bazı zamanlar öğünlerimizi geçiştiriyor veya atlamak zorunda kalıyoruz. Çoğu zaman sağlıksız gıdalar tüketiyoruz. Tüm bunlar bağışıklığımızı olumsuz yönde etkiliyor. Daha kolay ve hızlı hasta oluyoruz. Mandalinanın içeriğindeki anti- inflamatuar A ve C vitaminleri sayesinde ise bağışıklık sistemimiz güçleniyor ve hastalık riski azalıyor.
İçeriğindeki folat sayesinde akciğer, meme, kolon, yemek borusu ve mide kanseri gibi bazı kanser türlerinin gelişiminin önüne geçiyor.
İçeriğindeki flavonoidler sayesinde hastalığa neden olan molekülleri etkisiz hale getirerek diyabetin oluşumunu önlüyor. Uygun porsiyonda tüketildiğinde tatlıya olan ihtiyacı azaltıyor.
Tansiyonun dengelenmesine yardımcı olan potasyum içeriğine sahiptir. Eğer, tansiyon hastasıysanız tuz tüketimini azaltmak öncelikli hedefiniz olmalıdır.
Göz sağlığı için oldukça önemli A vitamini içermektedir. A vitaminin yeterli miktarda alınması gece körlüğü, katarakt gibi hastalıkların oluşumunu engeller.
Mandalina serbest radikallerin cilt üzerindeki hasarlarını azaltmaya yardımcıdır. Aynı zamanda içeriğindeki antioksidanlar sayesinde cilt sağlığını destekler.
Mandalina içerdiği potasyum ve A vitamini sayesinde kemik gelişimini destekleyerek, kemik erimesinin de önüne geçiyor.
Günlük iki porsiyon meyve tüketimini aşmamak gerekiyor. Fazla tüketildiği zaman hassas bünyelerde cilt kızarıklığına veya döküntülere neden olabilir. Bunun yanı sıra diyabet hastalarında içeriğindeki früktoz şekeri nedeniyle kan şekerlerinin yükselmesine neden olabilir. Çekirdekli mandalina tüketilirken, çekirdeklerinin mutlaka çıkarılması gerekmektedir. Çekirdek yutulursa apandisit organının tıkanmasına yol açabilir.